Sektör temsilcilerinden Rıza Özdemir, geçmişte yükselen döviz kuru ve salgının yarattığı belirsizlik nedeniyle araç satın alma ve kiralama alışkanlıklarında önemli değişiklikler yaşandığının altını çizdi. Özdemir, şunları söyledi: “Aynı dönemde küresel ölçekte etkisini göstermeye başlayan çip krizi, lojistikteki sorunlar, artan hammadde maliyetleri ve tedarik zincirindeki aksaklıklar da araç kullanılabilirliğini olumsuz etkiledi.
Ancak 2023 yılı sonunda bu olumsuzlukları geride bırakarak özellikle uzun dönem araç kiralama sektöründe %3,7 büyüme kaydedildi. “Önümüzdeki dönemde yüksek enflasyon ve artan maliyetler gibi faktörlerin azalması ve iş faaliyetlerinin artmasıyla birlikte operasyonel kiralamaya olan talebin artması bekleniyor.” dedi.
Avantajlı maliyet
Özdemir, sektörde bu büyümenin yenilikçi çözümler ve müşteri odaklı hizmet anlayışıyla desteklendiğini vurgularken, operasyonel kiralamanın sunduğu esneklik ve maliyet avantajının da şirketler için cazip hale geldiğini söyledi.
Sektördeki bu olumlu ivme devam ettikçe uzun vadeli araç kiralama pazarının da güçleneceğini söyledi. Uzun dönem araç kiralama tercihinde önemli faktörlere değinen Rıza Özdemir, şöyle konuştu: “Şirketler ve KOBİ’ler bütçelerini buna yönlendirmeyi tercih ediyor. Yüksek faizli kredi kullanarak araç satın almak yerine ticari faaliyetlerini yürütüyorlar.”
Bu da filo kiralama alanında önemli bir avantaj sağlıyor. Ayrıca vergi ödemede vergi avantajı, trafik sigortası, kasko yükümlülüğünün olmaması gibi avantajlar da filo kiralamayı cazip hale getiriyor.
Filo kiralama; Ücretsiz periyodik bakım, hızlı hasar ve bakım yönetimi, olumsuz durumlarda yedek araç temini, ücretsiz lastik depolama ve değiştirme, ücretsiz çekici hizmeti gibi pek çok avantajı bulunmaktadır. Bu hizmetler şirketlerin operasyonel süreçlerini kolaylaştırırken maliyetleri de azaltıyor. “Özellikle büyük filoya sahip şirketler bu avantajlardan yararlanarak önemli oranda tasarruf sağlıyor ve operasyonel verimliliklerini artırıyor.” dedi ki