Son yıllarda otomotiv sektörü, otonom sürüşten akıllı birbirine bağlı araçlara, elektrikli dönüşümden artırılmış gerçeklik uygulamalarına kadar heyecan verici gelişmelere sahne oluyor. Geçtiğimiz ay gerçekleşen CES 2024 fuarı da geleceğin otomobilleri ve büyüyen mobilite çözümleri hakkında önemli ipuçları verdi. Yapay zeka en önemli trendlerden biri. Sürücüsüz araba hayali gerçeğe dönüşüyor. Bu yıldan itibaren otomobiller daha gelişmiş otonom özelliklere sahip olacak. Bu sistemler; Amaç, otoyolda veya kalabalık şehir sokaklarında araç kullanırken daha yüksek düzeyde otomasyon sunarak sürüşü daha güvenli ve rahat hale getirmektir.
Diğer taraftan; Aynı zamanda Nesnelerin İnterneti (IoT) ağlarını arabalara da örüyor. Arabalar artık hem akıllı evlerle hem de birbirleriyle iletişim kurabilen mobil merkezlere dönüşüyor. Dijitalleşme sayesinde araç sahiplerine daha kişisel ve kullanıcı dostu deneyimler sunuluyor. Özellikle satış sonrası hizmetler alanında büyük bir dönüşüm yaşanırken, araç durumlarının takip edilmesi, bakım ihtiyaçlarının belirlenmesi ve araç sahipleriyle daha etkin iletişim kurulması amacıyla dijital uygulamalar kullanılıyor. Dijital araç takip sistemleri ve randevu planlama yazılımları gibi çözümlerle hizmet süreçlerinin verimliliği ve iyileştirilmesi sağlanmaktadır. Dijital servis uygulamaları her geçen gün artan araç sahipleri tarafından tercih ediliyor.
Elektrifikasyon önemli bir trend
2024'ten itibaren direksiyon başında yapay zeka; Sizi daha iyi anlayan ve sürüş alışkanlıklarınızı bilen gelişmiş sesli asistanlar sunar. Geleneksel araba ekranlarının yerini artırılmış gerçeklik ekranları alıyor. Arabanızın ön camı, bilgileri gerçek zamanlı olarak izleyebileceğiniz bir bilgi merkezine dönüşür. Elektrikli araç tutkusu otomotiv dünyasının geleceğini şekillendiriyor.
Elektrikli araçlar son yıllara çoktan damgasını vurdu ancak daha uzun menzilli, daha hızlı şarj sürelerine ve her zamankinden daha akıllı pillere sahip, daha uygun fiyatlı EV'ler gündemde olmaya devam ediyor. Ülkeler daha temiz enerji ve daha sıkı emisyon düzenlemelerini benimsedikçe büyük otomobil üreticileri de bu çağrıya yanıt veriyor. Bu yılki CES'te; Elektrifikasyonun otomobillerin ötesine geçerek birçok ulaşım moduna da adapte olması da dikkat çekici. Öyle görünüyor ki 2024 ve sonrasında elektrikli motosikletler, bisikletler, tekneler ve hatta özel uçaklar gündelik hayatta daha fazla yer kazanmaya başlayacak.
Mikromobilite ön planda
Küresel mikromobilite pazarı büyümeye devam ederken dünyaca ünlü yatırımcıların ve sektör oyuncularının da ilgisini çekiyor. Kullanıcıların daha yeşil ulaşım araçlarına olan talebi arttıkça, e-bisikletler, e-scooterlar ve bisikletlerden oluşan mikromobilite çözümlerinin popülaritesi 2024 yılında da artmaya devam edecek. Büyük şehirlerdeki milyonlarca insanın elektrikli bisiklet ve scooterlara yönelmesi, otomotiv endüstrisi üzerinde derin bir etki yaratıyor. Bu dinamik, birçok yeni katılımcıyı bu pazara çekerken, aynı zamanda büyük otomobil üreticileri üzerinde de iş modellerini uyarlamaları konusunda baskı oluşturuyor.
Scooter ve e-bisikletler
Sektör temsilcilerinden Murat Günay, otomotiv sektörünün yapay zeka konusunda büyük potansiyel gördüğünü belirterek; Üreticilerin, araç arızalarını tahmin etmekten sürücü alışkanlıklarını izlemeye, ChatGPT ve Alexa tarafından desteklenen gelişmiş sesli asistanlardan müşteri hizmetlerini iyileştirmeye kadar pek çok yerde yapay zekadan yararlandığını söyledi: “Bu yılki CES fuarında gördüğümüz gibi, birçok şirket otonom sürüş araçları kullanıyor , üretken yapay zeka, sensörler, mikromobiliteye ve hatta uçan arabalara odaklanıyor. Mikromobilite de 2024 yılının ana temalarından biri. Geçen yıl e-scooter ve e-bisikletlerin öncülüğünde gelişen küresel pazarın değeri 3,87 dolardı. Birçok geleneksel otomobil üreticisinin de ilgisini çeken pazarın 2032 yılında 11,26 milyar dolara ulaşması bekleniyor.
Bu yıl mobilitede daha kapsamlı elektrifikasyon, yapay zekanın otomotiv teknolojisine entegrasyonu, hidrojenle çalışan araçlar, yazılım ve donanımın araç iç tasarımına entegrasyonu; Rabam olarak yakından takip ettiğimiz trendlerden biri. Öte yandan küresel ölçekte yeşil çözümlere yönelik artan talep; Bu durum otomobil üreticilerini daha yeşil yakıtlar ve sistemler aramaya itiyor. Son yıllarda elektrikli otomobillerin gölgesinde kalan hidrojenle çalışan araçları bu yıl daha fazla konuşabileceğiz. Sadece ticari fuarlarda sergilenmekle kalmayıp aynı zamanda sokaklara da çıkacak birçok heyecan verici teknoloji hakkında bilgi edinmeye devam ediyoruz. Bu anlamda 2024 yılı otomobil tutkunlarının pek çok hayalinin gerçekleşeceği bir yıl olacak” dedi.
Geleneksel hizmet modelleri değişiyor
Murat Günay, otomotiv sektöründeki teknolojik gelişmeleri yakından takip ettiğini söylüyor:
“Elektrikli araçların popülaritesinin artması, araç yazılım ve donanımlarında dijitalleşmenin rolünü de artırdı. Araç sahiplerine kişiselleştirilmiş hizmetler sunan dijital uygulamalar her geçen gün daha fazla kişi tarafından tercih ediliyor. Dijitalleşmeyle birlikte müşterilerimizin değişen beklenti ve ihtiyaçlarını karşılamak için hizmetlerimizi geliştiriyor ve yeni işbirlikleri üzerinde çalışıyoruz. Geliştirdiğimiz çözümlerle araç sahiplerine bu dönüşüm sürecinde daha fazla kolaylık, fayda ve daha kullanıcı dostu bir deneyim sunuyoruz. Geleneksel hizmet modellerinin yerini dijital uygulamalar ve yazılımlar almasıyla araç sahipleri, çeşitli hizmetleri tek noktadan alma olanağına kavuşuyor. Dijitalleşmenin sunduğu fırsatları da dikkatle izliyoruz. Bakım, muayene, araç yıkama, hasar onarımı, ekspertiz, yakıt ve lastik değişimi gibi 7 farklı alanda 50'den fazla hizmet sunarak araç sahiplerinin ihtiyaçlarına cevap veriyoruz. Uygulamamız geniş veri tabanı ile araçlarına dair her detayı kullanıcılarımızın kontrolüne bırakıyor.